Uçurtan aşkı uçurtmalarla savuran yellerde buğday saçlarını avuçlarım karanlığında gözlerin karasını saklayan bir arzunun istemsiz yakarışlarını anlatan düşünsel rüyalardı, uyanıklığın mağrurluğu elma kırmızısı düşlerle gelen hüznün akan giden sevdasız yolunda çıplak bir çocuğun ağlayışlarıydı ve ben avuçlarım dolusu gözyaşını kelebeklere saldım. E.Ö
1 Ekim 2011 Cumartesi
5 Eylül 2011 Pazartesi
Gökada
Nice uykusuz gecelerde seyirten
bir gaz lambasının parlak ışıltısı,
bekleye bekleye kavak yelleri altında
yeşil bir kurbağa;
hiç unuturmuyum evin küçük havuzunu
ve içinde şeytan böcekleri,
öyle demişlerdi öyle bilmiştim;
göğün karasında bunca yıldız
gecede bunca derin sessizlik
ne görmüştüm ne de duymuştum,
belki ömrümün tek baharı
gün değil geceydi bir andığım;
tüm sitemlerim ve sorduklarım
neyin değişebileceği ya da değişmezliği,
bir tek günüm var mıydı ağlamadan,
çevrelenmiş adamız gölle
içinde yeşil bir kurbağa.
bir gaz lambasının parlak ışıltısı,
bekleye bekleye kavak yelleri altında
yeşil bir kurbağa;
hiç unuturmuyum evin küçük havuzunu
ve içinde şeytan böcekleri,
öyle demişlerdi öyle bilmiştim;
göğün karasında bunca yıldız
gecede bunca derin sessizlik
ne görmüştüm ne de duymuştum,
belki ömrümün tek baharı
gün değil geceydi bir andığım;
tüm sitemlerim ve sorduklarım
neyin değişebileceği ya da değişmezliği,
bir tek günüm var mıydı ağlamadan,
çevrelenmiş adamız gölle
içinde yeşil bir kurbağa.
E.Özdemir
Düşlerle Gelen
Uçurtan aşkı uçurtmalarla
savuran yellerde buğday saçlarını
avuçlarım karanlığında
gözlerin karasını saklayan
bir arzunun istemsiz yakarışlarını
anlatan düşünsel rüyalardı,
uyanıklığın mağrurluğu
elma kırmızısı
düşlerle gelen hüznün
akan giden sevdasız yolunda
çıplak bir çocuğun ağlayışlarıydı
ve ben
avuçlarım dolusu gözyaşını
kelebeklere saldım.
E.Özdemir
Teselli
Arayacaktın...
...aramadın;
hangi rüzgar
yosun tutmuş gözlerini kış'a çevirdi
ya çölümün susuzluğu......inadı;
bunca olan ne varsa,
ölüm de böyle biran süzülürdü
kum taneleri gibi vücuduma
hikayenin sonunu saklama
dönüver...
...bukelemunca...
imkansız görünen siyaha...
tespih gibi yollar
uzansa da yakıcı güneşin yalnızlığına
bir el sallaması aynada
gücenmişlik sırtını dönerken sarılmışlığa...
göbeğinde kaybolan ılık bir buse
tutuyor düşlerimin sarhoşluğunu,
çocuklar gibi ağlasam da
bir duman bir duman
ellerimden eksik değil yapışkan nikotin
beyaz sabun şımarıklığında köpürmeyi arzular
tüm bekleyişler
usul usul kapanır kapılar
akşamüstleri
son bir çocuk sesi yankılanır sokaklarında
çoban yıldızı'na uzanır gibi.
Sokaklar bomboş,
gözlerimde en çok onun nazı var
nazara geldi yollarım,
arayacaktın...
...aramadın;
varsın olsun dedim
ölümde var ayrılıkta...
sen bir umut olsaydın yüreğimde,
yeterdi sadece seni düşünmek bile
gözlerimi bahar etmeye...
E.Özdemir
4 Eylül 2011 Pazar
Sen bir kişisin ben iki
Sen bir kişisin ben iki
Ben bir deliyim sen iki akıllı
Bu yüzden ben ölürüm sen ebedi
Sen anlayışlıydın sakinliğinde
Bu yüzden koştum vahşi çölüme
Ben anılırken geceleri
Sen gökte bir yıldızdın seyrettiğim
Biz kavuşamayan eski bir şarkı
E.Özdemir
18 Ağustos 2011 Perşembe
Aldanışlar...
...düşselliğin ve gerçeğin bir yoğrulduğu
sabaha değin süren rüyalarda
kapı açıp uyku araladım,
şişman bir uyku satıcısından alınan iki yudum,
şarap...
serap...
parmak acısının ızdıraplı olduğunu da bilmezdim;
acıdan yorulmuş gözlerim
tüm gördüklerini inkar ederken...
...düşlerde yüzerken...
aldatıldığımın farkına vardım
Arkadyalı İskhys...
kargalar gülecek uyandığımda...
E.Özdemir
sabaha değin süren rüyalarda
kapı açıp uyku araladım,
şişman bir uyku satıcısından alınan iki yudum,
şarap...
serap...
parmak acısının ızdıraplı olduğunu da bilmezdim;
acıdan yorulmuş gözlerim
tüm gördüklerini inkar ederken...
...düşlerde yüzerken...
aldatıldığımın farkına vardım
Arkadyalı İskhys...
kargalar gülecek uyandığımda...
E.Özdemir
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)