Uçurtan aşkı uçurtmalarla savuran yellerde buğday saçlarını avuçlarım karanlığında gözlerin karasını saklayan bir arzunun istemsiz yakarışlarını anlatan düşünsel rüyalardı, uyanıklığın mağrurluğu elma kırmızısı düşlerle gelen hüznün akan giden sevdasız yolunda çıplak bir çocuğun ağlayışlarıydı ve ben avuçlarım dolusu gözyaşını kelebeklere saldım. E.Ö
18 Temmuz 2013 Perşembe
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder